YANAR ÖLÜM DENİLEN ŞEY ATEŞ GİBİ UZUN YILLAR BOYUNCA, KİMSE YOKLUĞUNU GÖRMEZ.
YILLAR ONUNLA GEÇER
çirkinler ölür yol kenarlarında, çirkinler sever otogarlarda. solmayan renkler bürünür gözlerine, hep içte
kalır içtekiler.
görünmez yelle yelkovan.saat geçer gibi geçer ölümler. olmaz olmayanlar ondan sonra. çirkinler ölür otobüs duraklarında.
birde yaşlı adamlar. buğulanmış gözlük camları ardında yaşlar gelir göz oluklarından.
elmacık kemiğine inmez. acıdır ölüm. ama acıtmaz ölenin dışındakileri. izmarite düşer
ateş. kıvılcım saçar telaş.
biri sever biri ölür bir zaman sonra. konar göçer sevdalar. yüklenir tentesi yırtık kamyonlara küçük esmer
bir çocuk, gözlerini gezdirir kıraç topraklarda. anne hep annedir, o içte kalır.
saçım, nefesim ve ciğerim, bendim bunca sevda biriktiren kibrit kutularında. yanmaz hayallere sakladım
yangınlarımı. bir kez ses vermedi hayat. dilini öğretmedi.
yoktu o zamanlar zaman, ben yoktum. koşmak vardı, birde utanmak mavi gözlü kızlardan. sakla şimdi
becerebilrsen renkleri, güneşi kandır kandırabilirsen.
bir beden, taze bir fidan boyunda. rüzgar görmemiş, gıdası su, derdi telaşı bahar.
çürümüş kökler gelir ellerime.
birde çamur, ölü insan kıvamında.
çirkinlerdir mayası toprağın. sevginin tuzu biberi. .BURSA,14/07/2005